18 MART Çanakkale Ruhunu Aranıyor Bulan Vicdanına Teslim Etsin

18 MART Çanakkale Ruhunu Aranıyor Bulan Vicdanına Teslim Etsin

Ülke  olarak  artık tarihten  o kadar uzaklaştık ki  “Dün  ne  yediğimi hatırlamıyorum  bahaneleri ”  koca bir  tarihi  unutmuşluk  seviyesine  kadar geldi.   Ne zaman bu  kadar  geçmişten ve tarihimizden kopar  hale  geldik…

Evet  18  Mart tarihi bizler için  takvimde  var olan bir  sayfada  mı   ibaret yoksa  var  olma  sebebimiz  mi  ? Son  yıllarda  bu sorunun  cevabını  bir   türlü  veremez  olduk. Uyuyan ve  uyuşturulan  bir gençlik  ile  “Her  koyun  kendi  bacağından asılır”  lafını benimseyen  orta  yaş  grubunun vurdum duymazlığı ile  ülkemde zaman acımasızca tarihimizi  elimizden alarak  boş bir geleceğe  doğru  koşar adımlarla  gidiyor.

Oysa  18 Mart  ülke  olarak  bizlerin dünya  tarihinde ve varlığımızı  koruyan ve  geçmiş de olduğu  gibi  gelecekte de  Türklerin  Dünya  Tarihinde var  olacağının bir  savaşı  idi  ve  biz  bunu bir  asır önce  tüm  dünyaya  karşı savaşarak kazandık. Ama  bugün her şey   o  kadar    farklı ki ecdadımızı  savaşlarda yenemeyen Haçlı zihniyeti bizi Kara kutularla , küçük ekranlar  ile yenmeye  çalışıyor  ve  ne yazık ki  bunda da  başarılı  oluyor.

Günümüzde  insanlar o kadar yoksul ki nelerinin  olduğu  hakkında  en  ufak  bir  bilgileri   olmadan  yaşamaya  devam ediyorlar. Sözde medeni  Avrupa  bizden  o kadar çok  şey  çaldı  ki anlatmak ile bitmez  ama  yine de  sizlere  iki  tanesini  söyleyeyim

1. Tarihimiz
2. Sevgimiz

Şimdi diyeceksiniz  ki tarihi  anladık da   sevgi  nereden  çıktı? Biz  sevdik mi tam severiz  dediğiniz  duyar gibi  oldum…

Evet sevmek sadece  karşı cinsten  birini sevmekle    olmaz  vatanını, bayrağını,tarihini,  hiç  tanımadığın yetim çocuğu, toprakta  yetişen  bitkileri, Hanzalayı, Filistini , Doğu  Türkistan ı , Kafkasları,Orta Doğuyu  ve  tüm mazlumların göz yaşlarının aktığı neresi  varsa  orayı sevmekten geçer. Sevmek  biz  insan olduğumuzu  anlamanın en  güzel yoludur.

Peki hem tarihimizi hem de  sevgimizi kaybetmişken nasıl  olurda Bizlere  bu aziz vatanı bırakan  ecdadımız, aziz  şehitlerimizi tam manası ile  sever  ve  onların bize  bıraktığı  şanlı tarihimizi kabulleniriz.  İslam bize  şuur ve akıl vererek  tüm  canlıların  en üstünü yaptı.Bizler şuursuzca  yaşarken nasıl  insan olabiliriz  ki.

Gelin  bu anlamlı ve  güzel günde  Aziz Şehitlerimizin  bizlere  bıraktıkları  güzel  vatanımızda  onları gerçek manada  ve  ne için canlarını verdiklerini  unutmadan bu  güzel  ülkede  hep birlikte  yaşayarak bizleri kendileri  için  bir  kurtarıcı  olarak  bekleyen dünyada ki  tüm mazlumların  kurtarıcısı  olma  yolunda  bütünleşerek ecdadımızın  dünyaya  getirdiği barış ve sevgiyi yeniden bizler kurarlım.

İşte 18 Mart  Çanakkale  zaferi bizler  için  bunları  ifade etmeli bir an  bile düşünmeden canlarını bu aziz  vatan için veren şehitlerimizin amaç ve gayeleri bu  kutsal  topraklara   hiç bir düşman elinin değil nefesinin dahi dokunmamasını  sağlamaktı. Onlar bu  uğurda  canlarından, mallarından vazgeçtiler. Bizlerde  bu  büyük  ve  kutsal emaneti  korumak  için var  gücümüzle çalışmalı ve  onların  aziz  hatıralarını ilelebet  yaşatmalıyız.